Rızanın imalatı: kitle medyasının ekonomi politiği
Müəllif | Edward S. Herman, Noam Chomsky |
---|---|
Nəşr olunduğu il | 2012 |
Elm sahəsi | Siyasət. Siyasi elmlər |
Nəşriyyat | bgst Y ayınları |
Nəşr yeri | İstanbul |
Edward S. Herman, Noam Chomsky. Rızanın imalatı: kitle medyasının ekonomi politiği. İstanbul, bgst Y ayınları, 2012.
"Rızanın İmalatı", kitle medyasının çokça tartışılan manipülasyon, dezenformasyon, toplumun iktidar sahiplerinin çıkarları doğrultusunda yönlendirilmesi gibi işlevlerini ele alıyor. Kitabın temel tezi, belirleyici dinamikleri gözönüne alındığında kitle medyasının bir "propaganda aygıtı" gibi işlediği. Chomsky ve Herman, modern toplumlarda medyanın propaganda rolüne daha geniş bir anlam yüklüyorlar. Çoğumuz için propaganda, faşizm ve reel sosyalizm gibi totaliter yapılara özgü bir işleyişken, Chomsky ve Herman pekala bunun demokratik toplumlarda da geçerli olduğunu savunuyorlar. Yazarlara göre aradaki en önemli fark şu: Demokratik toplumlarda kitle medyası devlet katından belirlenmek yerine, içselleştirdiği değerlerle benzer bir amaca hizmet ediyor. "Rızanın İmalatı"nın medya tartışmalarına getirdiği en önemli katkılardan birisi konuya kurumsal bir çerçeve kazandırması. Böylece, kitle medyasında çalışan gazeteciler ve editörlerin "toplumu nasıl yönlendiririm" diye planlar kuran insanlar olup olmadığı sorusu geçersiz kalıyor. Hatta bu kişiler çoğunlukla mesleki profesyonel ilkelere önem veren, dürüst gazeteciler. O halde nasıl oluyor da gerek dünyada gerekse Türkiye’de bazı toplumsal gündemler büyük medya organları tarafından sanki söz birliği etmişlercesine benzer şekilde ele alınıyor? Sorunun yanıtını, "Bir Propaganda Modeli" başlığını taşıyan ilk bölümde alıyoruz. Daha sonra örnek-olaylar temel alınarak sınanacak olan temel tez şöyle: Kitle medyasının işleyiş tarzını bazı yapısal süzgeçler belirler. Bu süzgeçlerden geçen haberler, bir anlamda zararlı bilgilerden arındırılır ve iktidar sahiplerinin gündemiyle çakışan bir çerçeve edinirler. Öncelikle medyanın büyük şirket yapıları olduğu, okur/izleyicilerin ödedikleri parayla değil reklam gelirleriyle yaşadıkları verilerle hatırlatılıyor. Ardından, kitle medyasının haber kaynakları ele alınıyor. Çizgiden çıkmaya çalışanları hizaya getiren "tepki üreticileri" üzerinde duruluyor. Son olarak, hakim ideolojik çerçevelerin medyanın işleyişini nasıl sınırlandırdığı tartışılıyor.