Graham Greenein 1965’te yayımlanan Komedyenleri uzak ve yabanıl bir coğrafyanın fotoğrafını çeker; yoksulluğun ve yıkımın, şiddetin ve cinnetin kol gezdiği bir ülke: Haiti. Papa Doc adlı diktatörün terör estirdiği, Tonton Macoute denen kontrgerillaların hesapsızca insan öldürdüğü; akademiden basına, politikadan iş dünyasına kadar toplumsal yaşamın iyice yozlaştığı Haiti bütünüyle bir “Kabus Cumhuriyeti”dir. Greenein ürkütücü “Kabus Cumhuriyeti” mecazı sadece trajedinin değil, genel anlamıyla yıkıcı bir komedinin de çekirdeğini oluşturur: Komedyenler zarif bir ironiyle resmedilen sayısız karakterin hazin ama bir o kadar da muzip ve sağaltıcı hikayeleriyle hiç eskimeyecek bir roman…
Saramago, hiciv ile alegoriyi derin bir kavrayış ve keskin bir görüyle harmanladığı, o muazzam dil cambazlığıyla devamlı eşeleyerek zihnimizde karıncalanmadık yer bırakmadığı bu unutulmaz eserinde, hamaset denen düşünce fukaralığının ve onun kovuklarında yuvalanan güç saplantısının ipliğini pazara çıkarıyor. Fars hiç bu kadar trajik anlatılmamıştı.
Xatirələr,məqalələr,bədii əsəsrlər
Elinizdeki bu kitap, kadınlar tarafından ve kadınlarla ilgili olarak yazıldı. Peki, neden sadece kadınlar? Bu düşüncenin fitilini ateşleyen ilk olay, bazı Lovecraft Mitosu hayranlarının, kadınların bu kategoride yazmaktan hoşlanmadığını, hatta yazamadıklarını iddia etmeleriydi. Ancak bu büyük bir yanılgıydı... Dünyanın dört bir yanından gelen kadınlar, dehşet verici olayları ortaya çıkarmak için Lovecraft evreninin derinliklerine doğru ilerliyorlar.Solgun ve gizemli Lavinia ormanda dolaşır…Genç Asenath gittikçe güçlenir…
Türk okuru Jonathan Stroudı yine Arkadaş yayınevinin yayınladığı fantastik kurgu türündeki İz Üstünde, Gömülü Ateş ve Bartimaeus Üçlemesinin ilk kitabı Semerkant Tılsımı romanlarından tanıyor. Üçlemenin ikinci kitabı Golem Gözü de ilk kitabı Semerkant Tılsımı gibi gizemlerle dolu Londrada geçiyor. Geleneksel büyü sanatını öğrenen ve Semerkant Tılsımında henüz 11yaşında bir çırak olan Nathaniel, Golem Gözünde iki yaş daha büyük usta bir büyücü olarak karşımıza çıkıyor.
Kim Shin, dokuz yüzyıl önce Kral için savaşmış bir Goblin’dir. Fakat bir gün, Kralın hırsı yüzünden kalbine kılıç saplanarak öldürülür. Goblin, yıllar sonra Tanrı ile bir bahse girer ve bir hizmetkârı sayesinde dirilir. Ancak bunun elbette bir bedeli vardır. Goblin artık ölümsüzdür ve sevdiği birçok kişinin ölümüne şahit olmak zorundadır. Goblin, bu ölümsüz hayatını sona erdirebilmek için göğsünde asırlar boyu saplı kalmış kılıcı çıkarması gerekmektedir. Bunu yapabilmek içinse Goblin Gelinine ihtiyacı vardır. Yüzyıllar boyunca gelinini arayan Goblin’in yolu Ölüm Elçisiyle kesişince tüm yaşamı birden değişmeye başlar.